Söylediklerim siz Üstat ve Usta ların düşünceleriyle yada fikirleriyle ne kadar benzeşir yada çelişir bilemiyorum. Hatta konu birazda amacından uzaklaşır mı ondan da emin değilim ama bir kaç şeyde ben söylemek istedim:
Öncelikle biraz Foxpro dan bahsedeyim, DOS yada VFP farketmez. Foxpro bana programcılığı sevdiren ve kendimi ilerletmem de her zaman en temel itici etmen olmuştur. Bugün bile hala kendimi bir parça dahi geliştirebiliyorsam altında Foxpro vardır. Zaten burada bir birleriyle tanışan ve kaynaşan herkesin bir arada olmasının nedeni de Foxpro değil mi? MS lu yada MS 'suz 
Okulda RPG / Assmbler / C vs. ile geçirdiğim günleri hatırlıyorum. Sadece geçer not almayı yeterli gördüğüm derslerdi. Hiç bir zaman bu derslerin özünü kavramış değildim ( belkide eğitim kapsamının öğretmekten çok sınıf geçme sistemine - ezbere - dayalı olmasındandır ). O dönemlerde en hoşuma giden ders Dbase IV idi. Güncel hayatta yapabileceklerim için bana gerçekten pratik ve sonuca yönelik bir yöntem sağlıyordu. Varsın bir textbox 'ın içinde neler döndüğünü bilmiyim!, Varsın Index 'in nasıl oluştuğunu bilmiyim. ... Çünkü ben bir sistem programcısı değildim ki. Amaç eğerki bir sistem programcısı olmak ise C / C++ / Assmbly bilmeden nasıl hiç bir şey yapılamazsa; İyi bir uygulama geliştiricisi içinde C / C++ ve Assembly 'nin çok gerekli olduğunu düşünmüyorum ( tamamen kendi düşüncemdir, genelleme yapmıyorum ). Eğer sonuca yönelik bir iş yapılıyorsa, o sonuç için en uygun araç kullanılmalıdır. Burda konunun kişi ve kurumlara indirgenmesi taraftarı değilim. C#, VFP, Java, Ruby, Python ... birazda kişinin alışkanlıkları ile ilgili bence. Eğer birkaçını yada hepsini kullanabiliyorsan ne ala ... Ama sonuç olarak önemli olan ortaya çıkan ürün ve ürünün kalitesi ise neyle yaptığından çok nasıl yaptığın önemli ...
MS' un karşısında yada yanında olmak gibi bir düşüncem yok. Ama şu düşüncem çok açık: "Ürün iyiyse, ben o ürünle işimi istediğim gibi görebiliyorsam, o ürünü öğrenmek için yeterli kaynak ve dökümantasyon var ise, kimi zaman keyifle o ürün hakkında konuşup paylaşabileceğim insanlar varsa .... o ürünün karşısında nasıl olabilirim ki... "
Açık kaynak konusu apayrı bir konu, ülke olarak özgün ve alt yapısı tamamen bizde olan teknolojik bir yazılım platformunun olması gerektiğini kesinlikle düşünüyorum ve görüşlerim bu konuda seninle paralel. Ama ortaya çıkardığımız ve ULUSAL dediğimiz PARDUS bile bir Linux kerneli kullanıyor. Bu konuda "Kaan Aslan" 'ın linux 'u eleştirmesi ilk başlarda çok garibime gelmişti, şimdi düşünüyorum da haklılık payı yok değil.
Hadi düşünelim, neler yapmışız :
Standartları olsun yada olmasın, bir programlama dilimiz? YOK
Standartları belli olan bir derleyicimiz? - YOK
Çekirdeğini kendimizin yazdığı bir işletim sistemimi? YOK
Yine kendimizin oluşturduğu bir Veritabanı Yönetim Sistemimiz? YOK
... uzar gider ...
Şimdi bunların olup olmayacağını düşünürsek;
Bu konu bir kaç kişinin yada ufak bir şirketin el atıp başlatabileceği bir iş midir? Kesinlikle hayır ( tabii yine benim düşüncem )
Bu konu ulusal bir konudur, yönetim ve idari olarak ciddi olarak ele alınıp finansman ayrıldığında ve sabırla uzun yıllar üzerinde çalışıldıktan sonra ortaya bir şeylerin çıkabileceği bir konudur. Bunun dışında benim yaptığım gibi söylemler ise sadece söylem olarak kalır. Gerçekten takdire şayan girişimler ise ne yazıktır ki hayatın döngüsü içinde amacından uzaklaşır ve yiter... biter...
Özetle; eğer elimde yapacağım iş için iyi bir araç var ise; o aracı en iyi şekilde kullanırım. Daha iyi bir araç çıkarsa, yeni bir teknoloji ise, onu da kullanırım - tabii ki becerebiliyorsam. İşime yaramıyorsa kullanmam. Seçemiyceğimiz ve değiştiremiyceğimiz pek çok şey olduğu gibi, seçebileceğimiz ve değiştirebileceğimiz en az bir o kadar şeyin daha var olduğuna inanıyorum.
Uğur
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Hayat bir bisiklete binmek gibidir. Pedalı çevirmeye devam ettiğiniz sürece düşmezsiniz. Claude Peppeer
Kusuru söylenmeyen adam, ayıbını hüner sanır. Türk Atasözü
