26

Re: Blogspot.com sitesi aptalca bir şekilde toptan yasaklanmış.

sevgili citil_mesut
Bu platform 1 ve 0 arasında gezen yazılımcılardan oluştuğunu düşünüyorum. (aslında İmam Hatip'lilerden oluşmadığını demek istedim)
Örneğin DARBE KONUSUNDA dediklerin bana aşağıdakini hatırlatıyor:
Adam kahvede anlatıyormuş:
“Çocuğu olmayan Hazreti Davut, Allah’a yakarmış: Yarabbi bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim, diye..
Duası kabul olmuş, Allah bir kız çocuğu vermiş, adını Ayşe koymuş, çocuğun yaşı kurbanlık çağa gelince Hazreti Davut, kızı yatırmış, tam kurban edecek, gökten Azrail çıkagelmiş, al bu keçiyi, kızı bırak, keçiyi kurban et, demiş...”
* * *
ADAMIN anlattıklarını dinleyenlerden biri dayanamamış:
“Ulan hangisini düzelteyim, Hazreti Davut değil, İbrahim, kız değil erkek evlat istemiş, adını da İsmail koymuş... Tam kesmek üzereyken, gökten Azrail değil, Cebrail çıkagelmiş, getirdiği de keçi değil koçmuş!”

VFP9 SP2

27 Son düzenleyen, citil_mesut (18.03.2011 13:14:38)

Re: Blogspot.com sitesi aptalca bir şekilde toptan yasaklanmış.

konuka yazdı:

sevgili citil_mesut
Bu platform 1 ve 0 arasında gezen yazılımcılardan oluştuğunu düşünüyorum. (aslında İmam Hatip'lilerden oluşmadığını demek istedim)

Vallahi bravo, harikasın...
Bu forumun yazılımcılara ait olduğunu iyi ki öğrendim.

Yanlış mı anlıyorum?  Şimdi sen diyorsun ki:
1 - Burada cevap hakkın olabilmesi için önce yazılımcı olman gerek.
2 -Hele bir imam hatipliysen (ki bu durumda zaten yazlımcı olamazsın) senin burada hiç işin yok...

17 yıldır program yazıyorum, işin kötüsü (!) imam hatip mezunuyum.
Ne olacak şimdi, buradan kovulacak mıyım?

Hikayen çok güzel, bilip bilmeden atıp tutmaya çok yakışmış. Ama benim yanlışlarımı düzeltmeye başlamadan kendi yanlışlarını bi gözden geçirsen sanırım senin için daha iyi olacak...

28

Re: Blogspot.com sitesi aptalca bir şekilde toptan yasaklanmış.

Az daha uğraşırsanız Mesut kardeş isyan edip, AK Partiye oy verecek.

Bilmediğin Neyse Yanıldığındır.

29

Re: Blogspot.com sitesi aptalca bir şekilde toptan yasaklanmış.

Dogrularin soylenmesine tepki ve isyankarlik daha da akilli olmanin yolu:) Akillica.

30

Re: Blogspot.com sitesi aptalca bir şekilde toptan yasaklanmış.

citil_mesut
düşün adamın biri darbe yapmış
insanlar tepki duyuyorlar. bir iktidar geliyor anayasa oylamasında bunu kullanıyor
bu adamı oyacağız hepsini mahkeme karşısına çıkaracağız onlarla hesaplaşacağız
diyor insanlardan bu şekilde oy alıyor .  sonra aradan bir zaman geçiyor bir bakıyorsun
adama  900 birim zam yapmışlar.  adam orada oturuyor söylenen her şeyin  palavra olduğu
ortaya çıkıyor burda sence bir gariplik yok mu? her şey mantıksal mı ?
hele çoğunluğun  çok fakir olan bir ülkede  dahada garip durmuyor mu  sence ?

31 Son düzenleyen, metin (18.03.2011 18:08:36)

Re: Blogspot.com sitesi aptalca bir şekilde toptan yasaklanmış.

konuka yazdı:

sevgili citil_mesut
Bu platform 1 ve 0 arasında gezen yazılımcılardan oluştuğunu düşünüyorum. (aslında İmam Hatip'lilerden oluşmadığını demek istedim)
...

bu ne biçim konuşma böyle ya? ben 1-0 lar arasında gezinmiyorum, imam hatip mezunu da değilim, ancak olan arkadaşlar olabilir.

son vukuattan sonra kızdım ve 1-2 hafta foruma girmedim. ama görüyorum siz hala aynı kafa devam ediyorsunuz. ya birbirimize hakaret etmeden siyasi mevzu tartışmayı öğrenelim ya da bu forumda siyasi mevzu hiçbir şartta konuşulmasın. böyle olmaz.

biri türk milletine zavallı der, biri aptal der. ne bu ya. birbirimize karşı yüzyüze söyleyemeyeceğimiz şeyleri burda da söylememeliyiz. ayıp oluyor. yüzyüze karşı karşıya gelsek aptal deyince yüzümüz kızarmayacak mı?

insanların fikirleri size uymayabilir. o zaman onları ikna edin. aptal, zavallı diyerek ikna edemezsiniz. bunu anlayacak yaştasınız hepiniz.

Haksızlıklar karşısında susanlar, dilsiz şeytanlardır!
www.metinemre.com

32

Re: Blogspot.com sitesi aptalca bir şekilde toptan yasaklanmış.

Konuralp'in kaldığı yerden devam:
Aynı adam post modern denen darbe 28 Şubat'ı da sermaye yapmış.  Aynı adam genelkurmayın internet sitesinden bir de 'light darbe' yi tisah gözyaşları ile karşılamış. Bunların sorumluları Dolmabahçe toplantılarından sonra zırhlı araç ve koruma ile geziyorlar - bir sürü adam ergenekon iddiası ile içerde.
Mustafa Balbay savunmasında dedi ki: "ben günlükleri bilgisayarımda bulundurduğum için suçlanıyorum. içerdeyim - peki yazan neden dışarda ? "
Bu garip değil mi - mantıksal mı ?

Bence bu silsileyi bir programcı başka yorumlar, işi gücü "tüpgaz ile nükleer patlamayı kıyaslayan kültür" sahipleri başka.

VFP9 SP2

33

Re: Blogspot.com sitesi aptalca bir şekilde toptan yasaklanmış.

metin yazdı:

bu ne biçim konuşma böyle ya? ben 1-0 lar arasında gezinmiyorum, imam hatip mezunu da değilim, ancak olan arkadaşlar olabilir.


Metin, üslubumdan alınganlık çıkarmak ancak subjektifizm çarpanları veya katsayıları ile olabilir.
Tabiki hepimiz yaşamımızda gri alanlarda geziyoruz.
Vurgulamak istediğim programcılar biraz da meslek deformasyonu ile siyah / beyaz 1/0 sentezini sebep sonuç ilişkisini - analatik olarak daha iyi becerir.
İmam Hatip teşbihi de RTE için konmuştur, hep konuşuyor, sadece konuşuyor. Peşpeşe cümleler sıralanınca , en son söylediği cümlenin (sonuç) öncekilerin pek bir analatik sonucu olduğunu düşünmüyorum.
Özetle bir program plarformunda citil_mesut 'un bunu farketmemesine çok şaşırdım. (zaten 1 ve 2 diye sıraladığı şeyler de "havada bulut - sen bana ördek dedin" olmuş)
Alınganlıklar kişileri bağlar,  birşeylere küsülüyorsa kendilerini cezalandırıyorlar.

Bu kadar kişisel yaklaşım fazla oldu, ezcümle Fox4um da hiç bir konuda iddialı olamam, darbe karşıtlığında ise rakip tanımadığımı düşünüyorum.

Bir bilgi: TSK meşhur darbe altyapısı iç hizmet kanunu Sultan 2. Mahmut tarafından 19 yyda konulmuştur. Vaka-i hayriyenin altyapısı için. Yerine koyduğu güce de "muhammmedin askerleri" demiştir.
Başbakan bu iç hizmet kanununu neden değiştirmiyor da darbe yapabilir diye onu bunu içeriye arttırıyor ?

VFP9 SP2

34 Son düzenleyen, aydinufuk (19.03.2011 12:23:58)

Re: Blogspot.com sitesi aptalca bir şekilde toptan yasaklanmış.

citil_mesut yazdı:

Aydın bey, bana kibarlık dersi vermeden önce lütfen tüm yazılanları bir kez daha okuyun.
Tarih, siyaset, felsefe, mantık hepsinden çok okumuşsunuz tebrik ederim ama sizden bu konularda da ders almaya ihtiyacım yok. Herkesin bildiği ve inandığı kendine. Hele de bu yaştan sonra kimse kimseyi değiştirmeye, kendi inandıklarına inandırmaya kalkmasın, saygı duymak da zorunlu değil ama en azından kimse kimseye hakaret etmesin...


Mesut bey,

tartişmaların her zaman temel amacı karşıdakinin düşüncelerini değiştirmek değildir. tartışmalar görüş alış verişi için de yapılır. en azından ben burda görüş alışverişi için yapıyorum.  Kendiyle  çelişen düşünceleri de eleştirel bir dille vurguluyorum. Ayrıca tariih ,siyaset vs vs.. ben de herkes kadar okudum .Orda vurgum başka idi. Her neyse.

Değişmek bir meziyet işidir zaten . Belli bir yaştan sonra kimse bir şok yaşamadığı sürece kolay kolay değişmez. Benim de öyle bir iddiam yok.  Ama AKP nin bile artık savunmadiği  düşüncelerin , savunulmasına da  anlamak kolay değil. 
Ders almaya gelince elbette benden ders alacak değilsiniz ve hatta kimseden ders almak ihtiyacında da değilsiniz.  Zaten benim derdim de kimseye ders vermek değil.  Ama benim sizden sanırım farkım , ben herkesten her olaydan, ders alınacak bir şey varsa ders alırım. Bundan gocunmam , aksine keyif bile alırım . Akıllı adamların çocuklardan bile alacağı dersler vardır diye düşünürüm. Keşke birileri de ders alacağim bir şey söylesede ders alsam. bundan ben karlı çıkarım.
Örnek mi istersin. Şu an yazmak için kullandığımız bu form da herkes birbirinden programcılık konusunda ders alır ve kimse de gocunmaz. Hatta en iyilerimiz bile zaman zaman bir başkasından görüş ister. Bu gelişkinlik göstergesidir. Ancak bu kadar gelişkin bir toplum konu başkalaşınca birbirinden ders almaya nedense dert eder.
Nedeni konusunda bir fikrim var ama kendime saklıyorum.
Ama bu darbeciler geyiği de sıktı artık. Kimsenin darbecilerden hesap soracağı yok, ve sormak gibi bir dertlerdi yoktu. Hesap sorulmayacağını sizlerde biliyorsunuz.  uzun süredir ülkeyi sağ dünya görüşü yönetir. 12 eylülü yapanlarda sağcıydı, bu gün ki iktidar sağcı. Kim kimden neyin hesabını soracak. birbirlerinin devamı zaten.
"Yetmez ama evet" diyenler bu gün tv ekranlarında  günah çıkartmaya devam ediyor. İnsanın hatasını  fark etmesi de bir meziyet. Ama atı alan üsküdarı geçti.
Ben yaşayacağımın çoğunu yaşadım. Vah ki gelecek nesillere vah.

35

Re: Blogspot.com sitesi aptalca bir şekilde toptan yasaklanmış.

Sevgili Arkadaslar,
70 yılı geçkin bir yaşam süresince öğrendiğim gerçeklerden biri de şu:
"Fikirler kabul ettirilemezler; ancak kabul edilirler." (Bu, benim öz görüşümdür başka bir yerde rastlayacağınızı sanmam.)
Ama tarih, ders alınmak üzere yazılır, okunur ve incelenir. Tarihten ders almayan kişilerin de ulusların da sonu hep hüsrandır. Örneğin Hitler, Napolyonun Rusya seferinden ders alsaydı bugün belki de dünyanın yüzü bambaşka olurdu.
Aşağıya Soner Yalçının bir makalesini yapıştırıyorum. Soner Yalçını beğenip beğenmemek başka bir konu ama tarihi gerçekleri bir kez dah anımsamakta yarar var.
Sevgilerimle.
Erdal.

SON PADİŞAH ORDUSUNU SATMIŞTI 
Soner Yalçın

07.02.2010 01:09
.............

Biliyoruz ki; büyük emperyal güçler arasındaki yeni sömürge pazarlarını kapma mücadelesi, Birinci PaylaşımSavaşı’na/Birinci Dünya Savaşı’na neden oldu. Osmanlı bu savaştan yenik çıktı.
Galiplerin arasında en güçlü olan İngilizlerdi.
İngilizler, Mezopotamya, Suriye ve Arabistan’ı Osmanlı’dan koparıp almak istiyordu. Kurmayı planladıkları kukla devletler arasında Ermenistan ve Kürdistan da vardı.
Osmanlı idari yapısını, milliyet esasına göre parçalayıp, federatif hale getirmeyi planladılar.
Siyasi emellerinin yanında İngilizlerin, iktisadi amaçları da vardı. Birinci Dünya Savaşı başında Osmanlı’nın tek yanlı olarak kaldırdığı kapitülasyonları yeniden uygulamak istiyorlardı.
Osmanlı maliyesini tümüyle Duyun-u Umumiye’nin denetimine vermek amacındaydılar.

İngilizler biliyordu ki, Osmanlı siyasi yaşamında İttihatçılarla birlikte ordunun da büyük etkisi vardı. Ordunun siyasal düşüncesi belliydi; milliciydi.
O halde tüm bunları yapabilmeleri için ordudaki ulusçu/milliyetçi komutanların tasfiyesi gerekiyordu.

Önce bir kurnazlık yaptılar:
Bir süre İttihat ve Terakki Hükümeti’yle çalıştılar. Ağır şartları onlara kabul ettirip, nüfuzlarını kırıp, bir daha iktidar olma olanağını ortadan kaldırmak için!
Tam başarılı olamadılar.

İçinde İttihatçıların bulunduğu İzzet Paşa Hükümeti’ne ağır şartları kabul ettiremediler; ancak bazı tavizler koparabildiler.
Bunlardan en önemlisi Mondros Ateşkes Antlaşması’ydı. İngilizler, savaşta Hamidiye zırhlısıyla olağanüstü başarılar kazanan Rauf (Orbay) Bey’in imzaya gelmesini özellikle istediler. Başarılı komutanları halkın gözünden düşürmek istiyorlardı. Sonra tutuklayacaklar, sürgüne göndereceklerdi. Hepsini adım adım yapacaklardı…




Darbe iddiasıyla başlayan tutuklamalar

İngilizler, İttihatçıları kolay kullanamayacağı anlayınca, sertleşme politikası güttüler. Bunda İttihatçılara kin duyan Sultan Vahdettin’in de etkisi vardı.
Sultan Vahdettin, İngilizlerin tertiplediği gerici 31 Mart (1909) olayının hazırlayıcılarından Derviş Vahdeti’nin kurduğu İttihat-ı Muhammedi Cemiyeti’nin üyesiydi.
Bir dönem perde arkasındaki ilişki artık açıkça ortadaydı. Vahdettin, İngilizlerin desteğiyle iktidarını güçlendireceğini ve düşman gördüğü ulusalcılardan tamamen kurtulacağını düşünüyordu.
Bu nedenle İngilizleri de arkasına alarak ittihatçı hükümeti yıkıp, Tevfik Paşa Hükümeti’ni kurdurdu.
Şimdi sıra İttihatçıların cezaevlerine tıkılmasındaydı.
İngiliz ve Saray ittifakının elinde önemli bir gerekçe vardı: Savaş dönemindeki Ermeni ve Rum tehcirleri.
Tehcir kararının altında imzası olan-olmayan tüm İttihatçılar cezalandırılmalıydı. 2500 kişilik bir tutuklama listesi hazırlandı.
Ama önce…

Meclis feshedildi. Basına sansür getirildi. Harp divanı kuruldu.
Ve ardından gözaltılar, tutuklamalar başladı. Bunlar kısa sürede “cadı avına” dönüştü.

Yeniden kurulan liberal-dinci ittifak partisi; Hürriyet ve İtilaf, daha çok kişiyi tutuklamadığı için hükümeti uyuşukla itham eden bildiri yayınladı.

Bu partinin yayın organı Peyam, Sabah ve Alemdar gazeteleri, daha çok ittihatçının tutuklanması için var gücüyle çalıştı. Sürekli hedef gösterdiler; İttihat ve Terakki’nin hemen kapatılmasını; partinin ileri gelenlerinin hemen tutuklanmasını istiyorlardı.

Tehcire izin veren Diyarbakır Valisi Dr. Reşid’in cezaevinden kaçması bu çevreleri daha da saldırganlaştırdı. Yaptıkları mitingle bu kaçışı protesto ettiler.
Sonunda bu kaçışla ilgili inanılmaz bir iddiayı ortaya attılar:
İttihatçılar darbe yapacak!
Vahdettin’in has Paşası Ömer Yaver Paşa, İstanbul’daki İngiliz Yarbay Murphy’e giderek, darbe olacağını aman İstanbul’dan ayrılmamalarını rica etti. Murphy, Osmanlı Paşasını gülerek dinledi.
Zavallı Yaver Paşa bilmiyordu ki, bu iddianın ortaya atılmasını sağlayanlar zaten İngilizlerdi.
Darbe iddiaları üzerine yeni bir tutuklama dalgası başladı; 30 kişi daha sorgusuz sualsiz cezaevine kondu.
Milli Kongre’nin başkanı Dr. Esat (Işık) gibi saygın ulusalcılar gece yarıları pijamaları, terlikleriyle evlerinden alındılar.
İttihat ve Terakki’nin tüm mallarına el konuldu.
Sonra sıra subaylara geldi.
İngilizler savaş tutsaklarına eziyet ettikleri iddiasıyla 23 subayın hemen tutuklanmasını istedi.

Ordunun önde gelen isimleri tutuklanınca, İngilizler bu kez bazı kurumların “darbeyi planladıklarını” gündeme getirdi.
Bunların başında Enver Paşa’nın kurdurduğu istihbarat örgütü Müsellah Müdafaa-i Milliye vardı. Savaş döneminde İngilizlere zorluklar yaşatan Osmanlı istihbarat örgütü küçültülüp etkisizleştirilerek Harbiye Nezareti’ne bağlandı.

Osmanlı’nın deniz kuvvetlerini güçlendirmek için kurulan Donanma Cemiyetleri Bahriye Nezaretine bağlandı.
Jandarma, ordudan koparılarak Dahiliye Nazırlığı çatısı altına sokuldu.

İleride tehlikeli olacağı düşünülen genç mektepli subayların rütbeleri indirildi. Amaç, istifaya zorlamaktı.

İttihatçılar döneminde emekli edilen alaylı subaylar tekrar orduya alındı. Etkin görevlere getirildi. Emekli askerlerin kurduğu Nigehban Cemiyeti, basına verdikleri demeçlerde mektepli subaylara ağır hakaretler ettiler. Hukuk-u Beşer gazetesi mektepli subaylar için “haydut başları” başlığını bile atacak kadar ileri gitti.

İngilizler, Tetkik-i Hesabat ve Seyyiat Komisyonu kurdurarak, Harbiye Nezareti’nin kozmik odalarına girip tüm belgelerini didik didik ettirdi.
Amaçları belliydi; orduyu küçültmek, halk üzerindeki etkinliğini kırmak.

Ordu’yu sadece iç güvenlik örgütü olarak polis, jandarma ve muhafız kıtaları seviyesine getirmek istiyorlardı.

Bu arada İngilizler ile Fransızlar arasında Jandarmanın yönetimi kimin kontrolünde olacak tartışması çıktı.

İnanması güç ama Saray’ın, bırakın bunlara karşı çıkmasını, Vahdettin ve Damat Ferid Paşa ikilisi, ordu komutasını İngiliz subaylarına verme talebinde bile bulundular. İngilizler reddetti.

Güvenilir başsavcı aranıyor:

Dönemin partisi Hürriyet ve İtilaf idi.
Ülkenin dört köşesinde şubeler açan bu liberal-dinci ittifak partisi, artık hükümet olmak istiyordu. Ve nihayet, 4 mart 1919’da Damat Ferid Paşa başkanlığında hükümeti kurdular.
Bu hükümete, İngiliz ajanı Hüseyin Hilmi’nin gazeteci dostlarıyla kurduğu Sosyalist Fırka da destek verdi!

Damat Ferid Paşa hükümetinin ilk yaptığı icraat, ulusalcıları yargılayan Divan-ı Harp mensuplarına yüksek maaş ödemek oldu.

Bu arada Divan-ı Harp’in üyeleri sürekli değişti. Damat Ferid Paşa, Takvim-i Vekayi gazetesine “güvenilir bir başsavcı bulmakta zorlandıklarını” açıkladı.

Yeni hükümetle birlikte yandaş medyadaki “tutuklayın”, “kapatın”, “neden cezalandırmıyorsunuz” yayınlarında artış oldu.

Alemdar gibi yandaş gazeteler, “sehbalar bile bu adamlara layık değildir; kafalarının koparılması gerekir” diye yazdı.
Liberal gazeteciler; Alemdar’da Refi Cevat (Ulunay), Peyam’da Ali Kemal “daha ziyade şiddet” diye makaleler kaleme aldılar. “Bu adamlar için ölümden daha hafif ceza aklımıza gelmiyor” diye yazdılar.
Kamuoyu oluşturulduktan sonra istekleri yerine getirildi.
Ermeni tehcirinde kusurlu bulunan Yozgat Mutasarrıf vekili Kemal Bey idam edildi.
Fakat umulmadık bir olay gerçekleşti; yandaş medyanın “cani” olarak gösterdiği Kemal Beyin cenazesine onbinler katıldı.
Hükümet cenazeye gidenler hakkında soruşturma açtı; içlerinde toplumun çeşitli katmanlarından; doktor, tıp öğrencisi, subay, imam, tekke şeyhinin de olduğu bazı kişiler tutuklandı. Üsküdar mevki kumandanı cenaze törenini dağıtmadığı için görevinden azledildi.

Eski defterler açılıyor:

İngilizler gündemi hep sıcak tuttu. Tehcir ve darbe iddiaları gündemden düşünce hemen yenisi bulundu; “eski defterler” açıldı. Örneğin, intihar eden veliaht Yusuf İzzeddin Efendi’yi Enver Paşa’nın öldürttüğü iddia edildi! Adliye Nazırı Sıtkı Bey hemen soruşturma açtırdı.

Bu olay sıcaklığını kaybedince hemen yeni bir gündem yaratıldı:
Sultan II. Abdulhamid tahtan indirildiğinde, içinde 1 milyon liralık mücevher bulunan çanta kayıp olmuştu. Çantanın peşine düşüldü.

Ayrıca Yıldız Sarayı’nı kimlerin yağma ettiği konusunda spekülasyonlar yapılmaya başlandı.

Partiler, gazeteler bu suni gündemlerle oyalanırken, İngilizler emellerini tek tek gerçekleştirdi. Kapitülasyonları yeniden uygulamaya koydu. Osmanlı maliyesini tümüyle Duyun-u Umumiye’nin denetimine verdi.

İttihatçıların yerli sermaye oluşturmak için kurdurduğu milli şirketlerin bazılarını tasfiye etti; bazılarının müdürlüklerine liberal isimleri getirdi.

Levant Limited gibi şirketler kurdular; Vickers, Metropolitan Carriage, British Trade Corparation gibi şirketleriyle Osmanlı pazarına daldılar. Şirketlerde Türkçe kullanma zorunluluğunu kaldırdılar.

Türk bankalarına İngiliz denetçi gönderdiler. Denetleme işi bitinceye kadar bankaları kapattılar. Türk Milli Bankası’nı ele geçirdiler. Kendileri yeni bankalar kurdular.

Hıristiyanlara ait “emval-i metruke” sayılarak satılan mallar gibi birçok konu gündeme getirildi.
Sultan Vahdettin o aralar Toros Tüneli’ne kafayı takmıştı. Tüneli yapmak için anlaşma yaptığı Alman ve Avusturyalılar kaçmıştı; “ah İngilizler şu tüneli bir yapsa” diyordu. Tünel yapılıp bitirilince ne olacaksa?
Diğer yanda…
Osmanlı münevverleri olan biteni seyrediyordu; şaşkındı. Kurtuluş “reçeteleri” arıyordu. Çoğu bağımsızlığın Batı eliyle gerçekleşeceğine inanıyordu!
Kimi ABD’nin sömürgeci olmadığına inanıp, Wilson Prensipleri Cemiyeti’ni kurdu.
Kimi kurtuluşu İngilizlerin Osmanlı yönetimine el koymasında görüp İngiliz Muhipleri Cemiyeti’ni girdi.
Halkına güvenen münevver sayısı parmakla sayılacak kadar azdı…

Tüm bunlar olurken İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar ve Yunanlar Osmanlı topraklarını işgal etti.
Taktik hep aynıydı:
İngiliz basını, İzmir ve çevresinin uyduları Yunanistan tarafından ilhak edilmesi için yoğun bir “Barbar Türk” kampanyasına başladı. Bu yayınlara göre Türkler, Rumları yok etmek için gizli planlar yapıyordu!
Ve hep ekliyorlardı; “zaten bu barbar Türkler Ermenileri de katlettiler!” Bu gerekçe Batı basının en etkili propaganda silahıydı.
Sonra Yunanlar İzmir’e çıktı.
Batı basını yine Türkleri suçladı: “Türkler inatçı bir direnme gösterdi!”
Peki, İzmir işgali konusunda yandaş medya ne yazdı: “İngilizleri İstiyoruz.”
Bu başlığı Alemdar gazetesi başyazarı Refii Cevat attı. Osmanlı’yı her türlü beladan kurtaran İngilizlerin, bu işgalden de İzmir’i kurtaracağına inanıyordu!
Teali-i İslâm Cemiyeti ise işgalin hemen sonrasına rastlayan Ramazan ayında, bazı memurların oruç yediğine, kimi kadınların tesettüre uymadığına dikkat çekip zabıtaların daha uyanık olmasını istedi.
......
Bu arada bir “anket” yayınlandı ve Müslüman halkın yüzde 60’ının İngiliz yönetimini istedikleri ortaya çıktı!
.....
“Hiç ders alınsa tarih tekerrür eder mi?”

Soner Yalçın
Odatv.com

36

Re: Blogspot.com sitesi aptalca bir şekilde toptan yasaklanmış.

Erdal abi,
müthiş bir şey bu yaa
çok sağol

37

Re: Blogspot.com sitesi aptalca bir şekilde toptan yasaklanmış.

sert gidisat gosteren bu konuya birsey yazmamayi dusunuyordum ama asagidaki kelimelerin yanlis oldugu soylenilebilirmi ? bence bu konuya son noktayi bu sozler koymayi hakediyor sad

SON PADİŞAH ORDUSUNU SATMIŞTI...
...
“Hiç ders alınsa tarih tekerrür eder mi?”

38

Re: Blogspot.com sitesi aptalca bir şekilde toptan yasaklanmış.

Vahdettin, İngilizlerle gizli anlaşma yaptı mı?

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino … 657474696E

39 Son düzenleyen, altun (19.03.2011 13:08:57)

Re: Blogspot.com sitesi aptalca bir şekilde toptan yasaklanmış.

Vahdettin'in inglizlere vatanı satan bir osmanlı padisahi oldugunu düsünen arkadaslar bildigim kadarıyla Fethullan Gülen'ide Amerikanın emperyalist planlari icin çalışan ajans oldugu konusunda süpheleri yoktu sanırım. Oray Eğininde bu düşünce de olanların önde gelenlerinden biri oldugunu takdir ederseniz sanırım.  Aşagıdaki satırlar ise wikieaks tarafından yayınlanan belgelerden sonra Oray Eğin tarafından kaleme alınmış.

Bugüne kadar bilinen, düşündüğümüz, Türkiye'deki muhalif teorisyenlerin de iddia ettiği Gülen'in bir ABD koruması altında olduğu ve sonuna kadar arkasında durulduğuydu. Belli ki Gülen, ABD'nin bir kesiminden destek almış ancak Dışişleri'nin tam anlamıyla bu politikanın arkasında olduğunu iddia etmek güç.

Arkadaşlarımız tarih, siyaset, felsefe, mantık v.b. konularında ders vermeye  baslamadan önce saglikli kaynaklardan beslenmeleri
içinde yaşadıkları toplumun gelecegi açsınından daha faydalı olacaktır.



Bu konuda manupilasyon amacıyla yapılmış yüzlerce haberden sadece ikisini örnek olsun diye veriyorum.

GÜLEN OKULLARI ABD’NİN MENFAATİ İÇİN KURULDU
http://www.odatv.com/n.php?n=gulen-okul … 2909101200

“FETHULLAH GÜLEN ABD EMPERYALİZMİNE DUYARSIZ”
http://www.odatv.com/n.php?n=fethullah- … 1010101200


Aşağıdaki link ise wikileaks tarafından yayınlanan belgelerden sonra ortaya çıkan görüşlerden bir tanesi.

Fethullah Gülen miti
http://www.aksam.com.tr/fethullah-gulen-miti-1533y.html

Taraf'ta yayınlanmaya başlanan WikiLeaks Türkiye belgeleri ile birlikte özenle yaratılmış bir mit daha yıkıldı. O belgelerde gördük ki Fethullah Gülen hiç de 'Amerika'nın adamı' değil. Aksine! ABD yetkililerinin hakkında fikir edinmek için Türkiye'deki kaynaklarına sorduğu ve oturma izni almak için sıradan bir göçmen gibi yeşil kart sırası bekleyen biri.
Bu belgeler bize birçok şeyin nasıl öcüleştirilerek anlatıldığı, komplo atmosferinin kamuoyunu nasıl ele geçirdiğini çok güzel özetliyor. Bakalım daha hangi uyduruk efsaneleri bir bir sonlandıracağız...

40

Re: Blogspot.com sitesi aptalca bir şekilde toptan yasaklanmış.

Yapsa nolur yapmasa nolur:) Neler yaptigi ortada. Akillinin yazdigi yazidaki celiskileri gormek zor olmasa da avlayabilecegi hedef kitlesi akilli oldugundan ise yariyordur.
Tablo aynen gunumuzdeki gibi sadece isimler degisti.

41 Son düzenleyen, aydinufuk (19.03.2011 14:58:13)

Re: Blogspot.com sitesi aptalca bir şekilde toptan yasaklanmış.

altun yazdı:

Vahdettin'in inglizlere vatanı satan bir osmanlı padisahi oldugunu düsünen arkadaslar bildigim kadarıyla Fethullan Gülen'ide Amerikanın emperyalist planlari icin çalışan ajans oldugu konusunda süpheleri yoktu sanırım. Oray Eğininde bu düşünce de olanların önde gelenlerinden biri oldugunu takdir ederseniz sanırım.  Aşagıdaki satırlar ise wikieaks tarafından yayınlanan belgelerden sonra Oray Eğin tarafından kaleme alınmış.

Bugüne kadar bilinen, düşündüğümüz, Türkiye'deki muhalif teorisyenlerin de iddia ettiği Gülen'in bir ABD koruması altında olduğu ve sonuna kadar arkasında durulduğuydu. Belli ki Gülen, ABD'nin bir kesiminden destek almış ancak Dışişleri'nin tam anlamıyla bu politikanın arkasında olduğunu iddia etmek güç.

Arkadaşlarımız tarih, siyaset, felsefe, mantık v.b. konularında ders vermeye  baslamadan önce saglikli kaynaklardan beslenmeleri
içinde yaşadıkları toplumun gelecegi açsınından daha faydalı olacaktır.



Bu konuda manupilasyon amacıyla yapılmış yüzlerce haberden sadece ikisini örnek olsun diye veriyorum.

GÜLEN OKULLARI ABD’NİN MENFAATİ İÇİN KURULDU
http://www.odatv.com/n.php?n=gulen-okul … 2909101200

“FETHULLAH GÜLEN ABD EMPERYALİZMİNE DUYARSIZ”
http://www.odatv.com/n.php?n=fethullah- … 1010101200


Aşağıdaki link ise wikileaks tarafından yayınlanan belgelerden sonra ortaya çıkan görüşlerden bir tanesi.

Fethullah Gülen miti
http://www.aksam.com.tr/fethullah-gulen-miti-1533y.html

Taraf'ta yayınlanmaya başlanan WikiLeaks Türkiye belgeleri ile birlikte özenle yaratılmış bir mit daha yıkıldı. O belgelerde gördük ki Fethullah Gülen hiç de 'Amerika'nın adamı' değil. Aksine! ABD yetkililerinin hakkında fikir edinmek için Türkiye'deki kaynaklarına sorduğu ve oturma izni almak için sıradan bir göçmen gibi yeşil kart sırası bekleyen biri.
Bu belgeler bize birçok şeyin nasıl öcüleştirilerek anlatıldığı, komplo atmosferinin kamuoyunu nasıl ele geçirdiğini çok güzel özetliyor. Bakalım daha hangi uyduruk efsaneleri bir bir sonlandıracağız...

valla bu wikileaks belgelerine bu kadar inanip referans kabul ediyorsan, açıklaman gereken çok şey var ...akp ile ilgilili belgeleri de değerlendiriyor musun ? yoksa onlar sayilmaz mi?

42

Re: Blogspot.com sitesi aptalca bir şekilde toptan yasaklanmış.

Mesut bey,

tartişmaların her zaman temel amacı karşıdakinin düşüncelerini değiştirmek değildir. tartışmalar görüş alış verişi için de yapılır. en azından ben burda görüş alışverişi için yapıyorum.  Kendiyle  çelişen düşünceleri de eleştirel bir dille vurguluyorum. Ayrıca tariih ,siyaset vs vs.. ben de herkes kadar okudum .Orda vurgum başka idi. Her neyse.

Değişmek bir meziyet işidir zaten . Belli bir yaştan sonra kimse bir şok yaşamadığı sürece kolay kolay değişmez. Benim de öyle bir iddiam yok.  Ama AKP nin bile artık savunmadiği  düşüncelerin , savunulmasına da  anlamak kolay değil. 
Ders almaya gelince elbette benden ders alacak değilsiniz ve hatta kimseden ders almak ihtiyacında da değilsiniz.  Zaten benim derdim de kimseye ders vermek değil.  Ama benim sizden sanırım farkım , ben herkesten her olaydan, ders alınacak bir şey varsa ders alırım. Bundan gocunmam , aksine keyif bile alırım . Akıllı adamların çocuklardan bile alacağı dersler vardır diye düşünürüm. Keşke birileri de ders alacağim bir şey söylesede ders alsam. bundan ben karlı çıkarım.

Aydın bey,

Değişim, fikir alışverişi ve ders almak konularında söylediklerinize yüzde yüz katılıyorum. Hatta bu yazdıklarınızla, bir önceki cevabımda hatalarımı görmemi sağladınız, samimiyetle teşekkür ederim. Söylemek istediğim, birçok konuda farklı kaynaklardan besleniyoruz. Farklı bakıyor, görüyor, düşünüyor ve inanıyoruz. Bütün bunlara rağmen, sadece programcılıkla ilgili değil, her konuda birbirimizden öğreneceğimiz çok şey olabilir. Bir önceki mesajımda ders alma ve değişimle ilgili maksadını aşan (biraz da öfke ve isyanla yazılan) sözlerim için hata ettiğimi kabul ediyorum.

Bu tartışmanın başından beri öfkelendiğim ve isyan ettiğim; bazılarının, kendi doğrularını mutlak doğrularmış gibi kabul edip, kendisi gibi inanmayanları küçümsemeyi hatta onlara hakaret etmeyi bir hak gibi görmeleri. Kimsenin böyle bir hakkı olamaz.

Tartışmayı içerik boyutunda sürdürmeyi istemediğimi en başında söylemiştim. Çünkü, meselenin eninde sonunda boyut değiştirip AKP, Gülen, Vahdettin... vatan haini, kurtarıcı eksenine kayacağı belliydi. Burada AKP, Gülen ya da Vahdettin savunuculuğu yapacak değilim. Kuşkusuz onların da hepimiz gibi (az/çok) yanlışları/doğruları var. Elbette her mesele gibi bu meseleler de burada tartışılabilir. Nükleer santralleri de tartışırız, bedelli askerliği de, blogspot.com'un kapatılmasını da.

Son yıllarda ülkede yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen, olumlu gelişmelerin çokluğu (burada tek tek saymaya gerek yok kümülatif bakıyorum), değişimin, statükoya karşı baskın gelmesi beni memnun ediyor, bazılarını rahatsız ediyor. Birilerine göre ülke elden gidiyor, bana göre ülke asıl şimdi rayına oturuyor. Maalesef böylesine keskin bir noktada durdukça birbirimize hakaret etmeyi kendimize hak görüyoruz.

Oysa burada hiç kimse, ülkesini diğerlerinden daha çok sevdiğini iddia edemez. Ve hiç kimse buradaki herkesten daha akıllı değil...

43

Re: Blogspot.com sitesi aptalca bir şekilde toptan yasaklanmış.

Ulkenin satilmasi kimine gore ulkenin elden gitmesi kimine gore rayina oturmasi.

44

Re: Blogspot.com sitesi aptalca bir şekilde toptan yasaklanmış.

cetinbasoz yazdı:

Ulkenin satilmasi kimine gore ulkenin elden gitmesi kimine gore rayina oturmasi.


Çetin, keşke o kadar yalın ve basit olsa :
Ben Lİbya'ya saldırı ile ergenekon (balyoz her ne ise - ortak paydaları mesnetsizlik) arasındaki bağlantıyı anlatabilirsem "it all makes sense !"
Sevr emperyalizmin temel planı: Bakınız Bosna'dan - Irak'tan Libya'ya  -  19.-20. YY eski imparatorluk topraklarımızın son 30 yıl yakın tarihi. (Bosna'da müdahele yapılmadı, çünkü hakim güçemperyalizm planlarına koşut gelişti, DÜN FRANSA LİBYA'YI BOMBALADI)

Sevrin planının tek uygulanamayan bölümü 'emperyalizm için maalesef' TC çekirdek paylaşımı.
önündeki tek engel TC devlet kültürü ve TC ordusu.

AKP 'darbe karşıtlığı' ve 'demokrasi' ve 'batı (emperyalizmin buradaki adı)' destekli,  hormonlu 'bilerek' veya 'bilmeyerek' -hiç önemi yok- devletin kurumlarını labil hale getirdi, ordumuzun üst komuta kademesinin de önemli bir bölümünü hapse attırdı, terfilerini bozdu vs. vs.

Çin'li komutan Türkler ile savaş tecrübelerine dayanarak 2000 yıl önce demiş:
"Aslan komutasındaki tavşanlar ordusu Tavşan komutasındaki aslanlar ordusunu daima yener !"

Unutulmamalı; kurtuluş savaşı kazanılırken,  imparatorluk başkentinin işgal altında olmasına rağmen devlet geleneğimizin altyapısı Mustafa Kemal'i sonuna kadar desteklemiştir.

Böylesine bir devlet ve silahlı kuvvetler tahribatı ile batı destekli AKP'yi soyutlayamıyorum !

not:
Allahın sopası yok dedikleri burada geçerli: Dün RTE Kaddafi'den barışödülü vb.birşey almıştı - arada Libyaya dış müdahele karşısında bizi bulur falan dedi -  bugün BM karalarını destekliyor ....

sonnot: Bilim denizanasını 'omurgasız hayvanlar ' sınıfına sokarken çok yanılmış !

VFP9 SP2

45

Re: Blogspot.com sitesi aptalca bir şekilde toptan yasaklanmış.

Öncelikle Selamlar;

Daha önce; bana özel olarak söz hakkı doğuracak bir durum olmadığı sürece forum da siyasi konularda yazmama konusunda kendime kural koymuştum. Şu an söz hakkı doğduğu için cevap hakkı doğdu.

Forumda belirttiğim konularda yazmama gerekçem özetle şöyle :

"Gündelik yaşamda  hiç kimsenin düşünemediği hatta aklının ucuna bile getiremediği detayları düşünen bizlerin, siyasi, toplumsal yada ülke geleceği/menfaatleri ile ilgili herhangi bir konuda toplumun genelinden farklı düşünmesi gerekir. Bu farklı düşünebilme 'farklılığı'; körü körüne bir farklılık değil, detayları ve alt yapısı düşünsel olarak 'irdelenmiş', bütünsel olarak 'görülmüş' bir farklılık olmalıdır. Ancak bugüne kadar bildik başlıklar altında gördüğüm o dur ki insanların "programcılık" yetileri ile "irdeleme-bütünü görebilme yetilerinin paralellik göstermediği."

Ele alınan konularda kişilerin takım tutar gibi fikir beyan etmelerini ve biat edercesine özgür iradelerini baskıladıklarını, kandırıldıklarını görmek ne yazık ki beni çok üzüyor. Yapısal olarak bu konularda ne yazık ki çok hassasım. İstisnai bir durum olmadığı sürece de yazılarımla kimsenin kalbini kırmak istemiyorum.  Çünkü yazma sanatı konuşma sanatından daha zor. Söylemsel olarak "güldürebilecek" bir çok cümle metinsel olarak "nefret" uyandırabiliyor...

Yazıma Aziz NESİN den aşağıdaki alıntı ile son veriyorum :
--------------------------------------------------------------------------------

KORKUDAN KORKMAK

Beş yaşımdayım. Bana daha o yaşımda okuma-yazma, matematik, sarf ve nahiv

(dilbilgisi ve sözdizimi)  ve tecvit öğreten ve Kur'an'ı ezberleten Galip Amcam

şu gülütü anlatmıştı:

Köpeğe sormuşlar:
- Niçin havlayıp duruyorsun?
- yürekliliğimden ... demiş köpek.
- Öyleyse gerin niçin gelip gidiyor?
Köpek yanıtlamış soruyu:
- Korkumdan!

Altmış yedi yıldan  beri unutamadığıma göre, ölene dek unutamayacağım bu gülütü duyduğumdan bu yana, yaşamımdaki deneyimlerimde gözlemledim ki, havlayıp hırlayarak,

zart zurtla, zorbalıkla, dayak ve işkenceyle başkalarını korkutmak isteyen ve korkutanların
kendi leri daha çok korkmakta ve korkularından gerileri gidip gelmektedir.

Başkalarını korkutmaya çalışan ve korku tanların kendileri daha çok korkarlar ve korktukça,
korkularını yenmek için daha çok korkutmaya çalışırlar.
Bu korku kısırdöngüsü böylece sürer.
Gerçekten yürekli olanlar, ne başkalarını korkutmaya çalışır, ne kendileri korkarlar.

Aziz NESİN

Uğur
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Hayat bir bisiklete binmek gibidir. Pedalı çevirmeye devam ettiğiniz sürece düşmezsiniz. Claude Peppeer
Kusuru söylenmeyen adam, ayıbını hüner sanır.  Türk Atasözü

46

Re: Blogspot.com sitesi aptalca bir şekilde toptan yasaklanmış.

cihan1963 yazdı:

burda iş zıvanadan çıkmış.

bence zıvanadan çıkan bir tek şey var o da bu cümle..