Bu VFP degil, .Net ama VFP'den kolay hale gelmeye basladi (Sayfa 2 / 2)

elbette kolay olmadığı kesin. ama bu kadar da karıştıracak bir durum yok.  her ne kadar bu arkadaşlar zeki ve yetenekli olsalar da çok basit hatalar yapıldığını da görmek zor değil. örneğin vfp da upper lower fonsiyonlarında "i" düzgün çalışmaz. bunu çözmek ya da akıl etmek çok zor olmasa gerek. bir sürü dil inceledim . belki 100 dilde "hello word" yazdırabilirim. ama hepsi o kadar. her dilin acaip syntaxları var. mesala c# de satır sonununa ";" koymak? sanki az kod yazıyormuşuz gibide. excel word sürekli gelişiyor ama adamlar exceli çöpe atıp yeni bir program üretmiyor. oysa sürekli br dil katliamı var ortalıkta.. acaip işler var .. alt tarafı bir telefon defteri yapacaksınız örneğin, sql le boğuşmak zorundasınız. kurması bir dert servisi bir dert, uyum sorunu bir dert. bu işi kolay yapan vfp gibi araçlar birer birer yok ediliyor. amaç ticari . akıl edememek değil sanki.
bence program dili yazma ve programcılık, hayat deneyimi gerektiriyor. çok zeki ve yetenekli olmak yeterli değil. yazılım gerçek dünyayı ve soyut kavramları sayısal bir ortamda simülasyonudur. bu da gerçek anlamda kavram ve olayları somutlaştırma becerinizi ön plana çıkarır. eğer programlama dillerini üretenler yaşam deneyimlerini sürece katmıyorlarsa sonuç genelde başarısız oluyor. güzel bir dil ama kimse kullanmıyor mesela. ilk yazdığım programı hatırlıyorum clipper da. çok becerikli bir programdı ama insanlar kullanmak istemiyorlardı. çünkü insan tabiatına aykırıydı kullanım mantığı. çok şey bilecekler ama çok şey yaptıracaklardı. insanlar bunu istemiyor aslında . dil araç olmaktan çıktı şimdi amaç oldu gibi.  eskiden büyük keyif aldığım yeni bir dil öğrenme isteği bu karmaşa yüzünden yok oldu. bence programlama dillerini yazanlar birazda egolarını tatmin edip işin özünü kaçırıyorlar. işi fantaziye döküyorlar ama onu da bence beceremiyorlar.
kuşkusuz her iş için uygun bil dil vardır ama eskiden bu dili bulmak kolaydı. şimdi hem diller birbirleriyle içi içe girmiş hem de birbirlerinden uzaklaşmış. dillerin geleceğini kestirmek zor. bir dil öğrensen 3 gün sonra o dilin öldürülmiyeceğinin hiç bir garantisi yok. sanırım ticari bir strateji.

sonuç olarak "herşeyi" yapan bir dil yazmak elbette kolay değil.. ama bazen çok saçmaladıkları ya da çok ticari davrandıkları da  kesin.

Herkese merhaba

Aydın Beyin 06.08.2010 (13:10) tarihli yazısına 1:1 katılıyorum (zorluluk konusu hariç).  Ama dikkat ederseniz, bu sürekli yenilikler hep M$ tarafanıdan tetikleniyor. Micro$oft dünyasından çıktığınız an, durum değişiyor.
C/C++ ve/veya Java kullananlar bizim Vfp'cular gibi her türlü atraksiyonları yapabiliyorlar. Hem Windows, hem Linux dünyasında. Ama hiç bir zaman "artık desteklenmiyorsun" veya "kullandığın enstrüman yetersiz, gel sen bunu kullan" laflar ile kafaları karışmiyor.

Daha evvelde burda birkaç kes "Micro$oft'a hayır" pankartı açmışdım ve hep yuhlandım. Ama inatla tekrarlıyorum: Bir tekel ile dans edersek, o istediği gibi bizim ayaklarımıza basar.  Bu siyasete böyle, ticarete böyle ve elbette bilişim dünyasında böyle.

Ben kararlıyım. Yıllardır sadece linux server kuruyorum ve yeni müşteride MS-server varsa, onu siliyorum.
Web için php kullanmaya başladım.  C veya C++ bilenler için çok basit bir lisan.
Desktop için halen kararsızım; gittiği yere kadar mutlaka vfp'da kalacam; ama ip koptuğu yerde kesinlikle bir M$ lisana atlamiyacam.

Çetin Bey, tepkinizi anlamakda zorlanıyorum.
Siz hayatınızda hiç hata yapmadınızmı?
Mutlaka yapmışınızdır.
Öyle anlarda siz minareye kılıfmı arıyorsunuz? Sanmiyorum.
Sanırım sizde benim gibi kafanızı kaşımaya ve "acaba ne yapabilirim" sorusunu sormaya başlıyorsunuzdur.

Ben şu an böyle bir durumdayım.
M$ karşıyım ve ondan kurtulmak için elimden geleni yapıyorum.
Belki daha zeki birisi olsaydım, çokdan kurtulmuşdum.
Ama entelektüel imkanlarım ancak bu hızla ilerlememi izin veriyor.
Karşı olup yan yatsam, evet, o zaman tepkilerinizle haklı olurdunuz.
Ama bu durumda, dediğim gibi, tepkilerinizi anlamakda zorlanıyorum.

hepimiz biliriz ki programlama uzun soluklu bir iş
bir dili öğrenmek için uzun zaman harcıyorsun
o öğrendiğin dil bir anlamda senin sermayen oluyor
Bir zaman sonra o dilden vazgeçmek de kolay olmuyor.
Mehmet K arkadaşımızda  dili öğrenmeye başladıktan sonra microsofta kıl kapmış olabilir.
ama şimdide kolay kolay vazgeçemiyordur.
olur böyle şeyler.

Çetin duygusal tepki vermiyor. Gerçekten MS'un en iyi olduğuna inanıyor. Bence bu fikrinde hatalı ama o öyle inanıyor. Mesela Firefox'u veya Opera'yı iki hafta kullansa bir daha IE nin yüzüne bakmaz ama MS'un en iyi olduğundan emin.

Duygusal tepki veren sensin bence. En azından ses tonun bana öyle geliyor.

Kendi çapında iyi lafına da katılmıyorum. VFP bence en iyi xbase. Ms-sql server en iyi olmasa da kurulumu ve bakımı en kolay database server. Windows ta en iyi geliştirme ortamını sunuyor. Bu yüzden de en geniş yazılım çeşitliliğine sahip. Bulunduğu konumu hakediyor bu yüzden. Mesela Mac'te tek bir adam gibi database dili vardı VFP, onu da MS durdurdu. Apple bu konuda hiçbirşey yapmadı (Xbase'yi kastetmiyorum, genel olarak yazılım geliştirme ortamı sunma).

Iphone neden çok başarılı? Donanım olarak süper filan değil. İşletim sisteminin de bazı eksiklikleri var. Ama kullanımı çok basit ve en önemlisi yazılımcılar için  çok iyi bir geliştirme ortamı sunuyor. Ken Levy Iphone'nin başarısını çok iyi bir geliştirme ortamı sunmasına ve Windows mobile'nin başarısızlığının da böyle bir ortam sunmamasına bağlıyor. Ben doğrusu o yazana kadar Windows mobile'nin iyi bir geliştirme ortamı sunduğunu sanıyordum. Zamanında Apple'lın Mac'te yaptığı hatayı MS Windows mobile da yaptı diyor.

Yani işin özeti iyi bir geliştirme ortamı sunan MS bulunduğu yeri hakediyor. İş sadece kopya yazılıma göz yummakla filan açıklanamaz. Zaten o dediğin olay Türkiye için geçerliydi, en büyük pazar olan Amerika ve Avrupa için değil ve Türkiye eskiden MS için önemsiz bir pazar olduğu için üzerinde durmuyordu.

pardon. kişileri karıştırmışım.

1. galiba ücret ifademi açmam gerekiyor. (gözyumulan korsancılık sistemi w95e (1995) kadar sürdü)
MS uygulamaları daima her türlü entegrasyona açık idi ve ms uygulamaları hep başka bir uygulamanın kolaylıkla parçası oldu (MS buradaki ücretlendirmeyi 2000e kadar pek takip etmedi-zaten sonra da antikartel mahkemeleri başladı. Bir internet browseri -netscape galib- ms exploreri bedava olmakla suçladı). Örneğimizdeki quattro başka eşdeğer programların dosyalarını direk okuyamazdı. illa ki csv dosyası yapıp quattro ile okurdun, ancak grafikler falan kalırdı.
2. quattro galiba corel suit içinde çıkardı 
borland  galiba dbase1-4 ün sahibi idi, dbase 5 delficilere satıldı. (.dbf soyadı borland çıkardı diye hatırlıyorum)

3. ms pazarlama için aşağıdaki makaleyi vaktin varsa oku: novel ağlarken - ms noveli nasıl yedi ? benzeri birşey. O tarihte windows 2000 içinde sql server bedava geliyordu.
http://www.zdnetasia.com/novell-strikes … 051089.htm
"With Windows 2000 finally about to ship, Microsoft's marketing machine has turned into high gear, launching what is expected to be the most expensive marketing campaign in software industry history," says the lead text on Novell's Windows 2000 Web site.

Sevgili Arkadaşlar,
dBase II yi III ü ve IV ü "Ashton Tate" 1980 lerin başlarında piyasaya sürdü. Daha sonra Nuntucket( yazılışından pek emin değilim) firması dBase %100 uyumlu Clipper i piyasaya sürdü. Bütün bu programlar piyasaya sürüldüğü sıralarda PC lerde HDD yoktu. 80280 işlemci (daha sonra 80380,80480 ve pentium işlemciler piyasaya çıktı) ve yanılmıyorsam 16 kb memory vardı. Bütün bilgiler ve veriler 250 KB kapasiteli , şimdiki CD ler boyutunda disketlerde saklanırdı. Lüks PC lerde A ve B disket sürücüleri, sıradan PC lerde de sadece A sürücüsü vardı. Programların çalışmsı sırasında ekranda disketi çıkarıp yerine falan numaralı disketi koyunuz gibi mesajlar belirirdi.
Şimdi o günlerden bu günlere çok şey değişti gibi geliyorsa da veri tabani işlemlerinde ve programlarında değişen pek birşey olmamış. Veri Tabanılarını işlerken istenilen "bilgi girişi-çıkışı", sorgulama ve raporlama gibi tüm ana fonksiyonlar dBase III den beri tüm yukarıda saydığım programlarda da vardı. Yani temelde değişen pek birşey yok. VFP de yaptığınız hemen herşeyi dBase ile de yapmak mümkün. VFP deki tüm değişiklikler görsel ve Windows uyum ağırlıklı.
1980 lerin başlarından beri sıradan programların içinde en büyük değişiklik veya atılım bana göre Word ile yapıldı. (Word da yaptıklarınızı ondan önceki kelime işlemcilerde; örneğin word sıtarda yapmanız ya olanaksız, ya da çok zordu.) Bugün kullandığımız excel bile o zamanların 123 Lotusundan pek farklı değil. Tabi bunu söylerken ana fonksiyonları kast ediyorum yoksa excel e 123 Lotusda olmayan birsürü lüzumlu-lüzumsuz fonksiyon eklendi.
Bukadar laf kalabalığından sonra özetlemek gerekirse ingilizlerin dediği gibi; "ihtiyar güneşin altında yeni bir şey yok." Koparılan tüm fırtına ve gürültü esas için değil, sadece ticari gayeler için.
Tabii bu benim şahsi görüşüm.
Sevgilerimle.
Erdal

Şu anda bişeyi farkettim, bu LightSwitch Silverlight'ın switch'i. SilverLightSwitch yani

Emrah, sadece Microsoft 'un subscriber üyeliği olanlar LS nin betasını download edebiliyor.

Galiba beklemekten başka çare yok